23 Aralık 2009 Çarşamba

biz ilkokuldaykeeeenn....

İlkokula giden kuzenim aradı biraz önce... İçinden çıkamadığı bi "performans ödevi" için!!!!
Ne, ne, nee?!?!? dedim, performans ödeviymiş evet, yanlış duymamışım. Bi sunum hazırlıyıcaklarmış, biraz bilgi.. Ama bolca yorum...

Kendi ilkokul zamanımı hatırladım sonra (ki çok zaman da geçmedi üstünden)... Sunum yapmış mıydım yahu ben o yaşta??
Hımmm... Hayır, hatırlamıyorum.

Yorumumuzu katabildiğimiz tek bir an hatırlıyorum, sınıfı ikiye bölerek yaptığımız münazara(!). Ne kadar katılım olduğunu tahmin edebilirsiniz. (evet, doğru tahmin, tabi ki ben susmadım, orayı da anlatırım hatta bi ara...) Ama öyle tek başına sunum hazırla, kalk uğraş, bi kaç haftalık süren olsun, çalış...Hahaha, daha neler!!

Velhasılı kısa zamanda çok yol almış ilkokullarımız meğer... Ne kadar düzgün uygulanıyo, tüm okullar mı böyle, ne kadar etkin bi uygulama bilemiyicem ama gelişim açısından doğru yönde diyebilirim kendimce...

anın kokusu...

Nedense özlemek hep kokuyu da beraberinde getiriyo aklıma.. Ya da acaba kokuların sık sık bişileri, birilerini hatırlatmasından mı?
Geri plandan gelen bi müzik sesi, bi kağıt parçası yeter bazen hatırlatmaya, yağmur, fırtına, hatta birinin ağzından dökülen bi isim bile… Ama yine de hep koku.. Bunların yanında hep o ana, o kişiye ait bi koku…
Yaşadığı anın kokusunu hatırlar mı insan, zamanın kokusu mu olur? Ben alıyorum o kokuyu, özlüyorum…


Özlemek= koku benim için çoğu zaman…

Kokuları bu kadar önemsediğimi fark etmemiştim…

22 Aralık 2009 Salı

hediye seçimi

Kafayı yedirtir insana!!!! Ne zor bir şeydir hediye seçmek, bulmak, almak ya da en güzeli, 'yapmak'...
Önce karar vermek gerek, ne istiyoruz, ki bu en zor aşamadır. Hele bir de özelse hediyenin sahibi olacak kişi, çok özelse, hediyenin buram buram sevgi kokmasını istiyorsak...
Ufff...

Bu aşamayı geçtim sonunda... Hediyeme karar verdim, yıllardır elime fırça almamış olmama rağmen (profesyonel de olmadım zaten hiç bir zaman:p)yağlı boya yapıcam. O kadar heyecanlıyım ki, her düşündüğümde kalbim bile deliriyo:))
Çok güzel olmasını istiyorum, beğenmesini istiyorum...

Ama yine de kendimi garantiye de almak istedim bi yandan... 1,5 ay var daha hediyeyi vermeme... Eğer içime sinmezse başka bir hediye düşünmeme fırsat kalsın diye:)

geldi yine yılbaşı

Organizasyon yapamıyorum, kabul...
E evet ama hiç mi insan olmaz birinin etrafında organizasyondan zevk alan... Vardı üniversite zamanında, sürekli bi olay olurdu katılıcak, güzel zamanlardı, geçti.. kaldım şimdi.. üşengeçim ben, anlamam da zaten, yapamıyorum organizasyon (biraz daha organizasyon dersem küsücem kendime:p) ama istiyorum böyle sürekli yapıcak bi aktivite olsun, boş durmayalım.
Ama yok...
"En yakın arkadaşlarım bi de sen ol yeter" dedim sevgilime.. Yeter tabii, yetmez mi... Ev 'parti'si olcak bizimki, sıcak ortam, 'güvenli' falan... Planı olmayan bi sürü insan birleşip ev partisi yapıcaz:p

Ama böyle değişiklik olsun istiyorum. bi değişiklik olsun.. biri düşünsün, bana haber versin, yapalım...

Allah'ım miskin miyim?? Beni böyle mi yarattın?????


Unutmadan... Noel anne olmak istiyorum bu yıl....

İşsizlik....

Sabah 10,00... Gözün açılır, hatta belki 08.30'da açılmıştır ilk olarak ama umursamamışsındır. Yine umursamazsın, yapıcak acil bir şey mi var? Hımmm.. Sanmıyorum! O zaman uyumaya devam, hadi:)
İlk gün süper.
Kalkarsın acil bi durum yok, güzel güzel kahvaltı... Tek başına da değilsen daha bi mükemmel bak, alelacele aç karnına çıkmıyosun evden, kızarmış ekmekler mi dersin, tereyağı, ballar, reçeller mi dersin...

Güzeldir... Sonra kendine vakit ayırırsın, rahat rahat iş aramak, kafana göre ama... Eski işyerin gibi olcaksa olmasındır hiç...
Kitabını okursun zevkle, müziğin zaten hep yanıbaşında... Ne istersen yaparsın.. Gün senin, anlar senin, zaman senin...

Kaç gün peki????? Sonra bi mayışıklık gelmez mi insana? İş bulamama korkusu başladıkça bi agresiflik, böyle bi lanetlik, bi uyuzluk hali... Gelmez mi, hem de nasıl gelir.. Sabah uyanamaz olursun, miskin... yapmak istemezsin hiç bi şeyi...
Bi an önce bi iş bulsan da kurtulsan. Yalan mı? Herkes çalışıyodur etrafındaki, gündüz vakit geçmiyodur...
Kötü de olsa keşke bi işim.... diyecek hale gelirsin, aman sus!!!
.
.
.
Gider böyle...
En iyisi zamanın sürprizlerini bekleyelim bakalım...
Haydi zaman, ben hazırım...


14 Aralık 2009 Pazartesi

Düşünmek

Kocaman kocaman düşünceler kafamda!!!! Bıktımm, bi sakin olmak istiyorum, bi rahatlamak, düşünmemek akışına bırakmak...

Ne zor yahu benim için, ne kadar zor oluruna bırakmak her şeyi... Bıraksam, yolunu bulacak oysa:)

Ful Yaprakları





Kaç yıl oldu bilmiyorum,Ful Yaprakları... hep gidelim dediğimiz oyun.. Başardık sonunda sanırım, Küçük Sahne'ye ayırttık biletlerimizi 29 Aralık'a.. Yeni yıla bi hedefimize daha ulaşıp girsek fena mı olur:)