1 Aralık 2010 Çarşamba

hayat seni yaşamaya gelmedik mi? heyhat...

Ben, böyle okul biticek, çok güzel bi işim olucak, işte ben çok güzel bi iş kadını olucam gündüzleri, akşamları vur patlasın çal oynasın iş kadınlığımdan eser kalmıyıcak, ohhh ne ala memleket yaşıyıcam sanıyodum eskiden.

Şimdiyse halim şu;
Bakımsızlıktan ölüyorum,
Bütün gün yetmiyo, akşamları da çalışmaya devam ediyorum,
13 saat aynı yerde, açılmayan pencereleri olan, klimalı ofiste, suni havayla beslenen ve gün sonunda pespayeliği iyice artan bir bireyim.

Yorgunum
Umutsuzum
Sonumu göremiyorum.

Lan ben bunun için mi geldim dünyaya, diyorum. Sonra fazla isyankar olduğumu düşünüp susmaya çalışıyorum. Dilim sussa içim susmuyo. Sonuç; içimde patlıyo.

Hayatım iş ve yatak arasında geçiyo artık. Haftasonu için yaşıyorum resmen ama haftasonlarımı da, haftaiçini düşünerek girdiğim stresle mahvediyorum. Kendi ellerimle, ne güzel.


Hayatı yaşamak lazım.
İşkolikleri anlamıyorum.

Kendi işkoliklik tutumunu diğer herkeste görmek isteyenleri hiç anlamıyorum. Dahası onlara ifritim...

Güzel günlere...

Hiç yorum yok: