15 Mart 2012 Perşembe

kimseye etmem şikayet

Çok severim... Söylemeyi de, içten söyleyenden dinlemeyi de. İçten söylemek başka bir şey. Sesin güzel olmasa da güzel gelir kulağa.

Neyse.. Ben ediyorum valla şikayet. Ondan, bundan, şundan...

Ama off sıkıldım..
Yollardan bıktım. Sürekli oturmaktan, çalışırken ve yollarda hareketsizlikten bıktım. Sırt ağrısından bel ağrısından bıktım. "Lan bu yaşımda çürüdüm mü ben?" diye düşünmekten bıktım. Hafif hafif hissettiğim yaşlanma korkusundan bıktım.

26 yaşında bile değilim henüz ve evet ben yaşlanma korkusu yaşıyorum:S
Geçen gün aynada gözlerimin etrafını incelerken buldum, kırışıklık var mı diye. Ama hayır, asıl problem kırışıklıklar değil. Problem zamanın inanılmaz hızlı geçmesi ve benim bir türlü hiç bir şeye yetişemiyor olmam.

Ben erteliyorum. Sürekli bir şeyleri erteliyorum. Bu kadar uzaktayken olmuyor, taşınınca yaparım. Şimdi sıkışmayayım, param olunca yaparım. Vaktim olduğunda yaparım. Bunu bitirince yaparım...

Ve ben yapamıyorum, ama zaman geçiyor.

Korkuyorum. Dönüp bakınca onca zaman geçmiş, onca yılın ertelemeleri ise hala duruyor.
Çok korkuyorum.

Ben yollarda daha da karamsar oluyorum. Sürekli kuruyurum. Hayali kaybedişler yaşıyorum. Hayali keşkeler yaşıyorum. Olmamış mutsuzluklara ağlıyorum. Depresifleşiyorum.

Sonra da her şeye, herkese yansıtıyorum...

Şikayet ediyorum yani, ben sürekli şikayet ediyorum.

Hiç yorum yok: