20 Haziran 2010 Pazar

okudum da... ya bir balta sapı olmazsam?

Heyecanlıyım.. Kararsızım da, her zaman ki gibi...

İş değiştirmek istiyorum. Ama hala ne yapmak istediğimi bilmiyorum. Ordan oraya sıçramak da istemiyorum ama öyle oluyomuş gibi sanki. Bulunduğum yerden beni kurtaracak, daha iyi gibi gözüken her hangi bir işe atlayabiliyorum. Ya da atlamak isteyebiliyorum. Ben mi istikrarsızım bu kadar yoksa gerçekten içinde bulunduğum ortamlar yüzünden mi böyleyim bilemiyorum. Ama çok canımı sıkıyor bu durum. Kendime olan saygımda sallanmalar başladı. Hiç bir yerde mutlu olamıyıcakmışım, hiç bir iş beni tatmin etmeyecekmiş gibi geliyor. Ya da daha doğrusu ben bi boku beceremiyicekmişim gibi.

Korkuyorum o yüzden. Başarısız olmak her zaman en büyük kabusum oldu. Şimdi de ömrüm boyunca söylenip duran, bir türlü "iyi" olamayan bir çalışan olmakla karşı karşıyayım sanki. Öyle olmamalı.

Heyecanlıyım, çünkü bunları tersine çevirebilecek bir fırsat doğuyor gibi. Ama ne olucak, nasıl olucak, hatta olucak mı belli değil henüz. Çok kaptırmak istemiyorum, sonra olmazsa hayal kırıklığı yaşamıyım. Ama bi yanımda durmuyor, o şirkete geçmiş gibi hayal kuruyorum, planlar yapıyorum.

Burası olsun ve uzun zaman söylenmeden çalışabiliyim, "kariyerim bu yönde ilerlemeli, evet" diyebiliyim.

Lütfen...

Hiç yorum yok: