14 Haziran 2010 Pazartesi

iş yerinde okuma saati

Ortaokuldayken Türkçe derslerimizden bir tanesi "okuma saati"ne çevrilmişti. Allah'ım nasıl eziyet! Hiç sevmezdim okumayı. 3 ay geçti geçmedi en sevdiğim ders oldu çıktı. Ortaokulumu hala minnetle anmamın nedenleri arasındadır o saatler. Okumanın, dolayısıyla yazmanın insana neler kattığını görmeyi borçluyum haftalık birer saatlere.

Önerim şirketlerde öğle saati gibi okuma / yazma saatleri olması. Evet istiyorum, dilekçe vericem bişi bakanlığına (o kısmı daha netleştiremedim de)

Böyle gizli gizli, birisi gelecek diye sol elimin parmakları ctrl + tab da, panik içinde bir şeyler okumayı sevmiyorum. Ama okumazsam da kendimi iyi hissetmiyorum.

Kural olsun. Hem bu millet neden okumuyor diyoruz. Yapalım işte bir şeyler, işe yarar belki. Çalışmıyım da nolursa yaparım diyen, kaytarmak için okuyacak olanları düşünün bi. Sadece onlar bile nasıl bir çoğunluk eder. %15'i okuma alışkanlığı kazansa.
Bak devlet kalkınır böyle böyle, kültür seviyemiz artar.
Nah buraya da yazıyorum. Bi denesinler, görücekler.

Yaşasın okuma saatleriii!!!

1 yorum:

Adsız dedi ki...

haklısın kardessss